İncelemelerde birinci kişi inceleme, izleyicinin kendi deneyimini, duygularını ve düşüncelerini doğrudan paylaştığı bir yazım tarzıdır. Bu yaklaşım, sadece bir filmin ne yaptığını değil, sizin için ne anlama geldiğini anlatır. Birinci kişi inceleme, izleyiciye ‘ben’ demekle başlar. Bu, sadece bir eleştirmenin görüşü değil, bir insanın bir filmi nasıl yaşadığını anlatır. Film, sadece bir dizi sahne değil, bir anı, bir duygusal çarpışma, bir gece boyu kafanızda dönen sorular olabilir. Bu tarz incelemeler, ‘film iyi mi kötü mü?’ yerine ‘bana ne yaptı?’ sorusunu sorar.
Bu tarz yazım, film eleştirmenliği, geleneksel nesnellik kurallarını zorlayan, ama izleyicilerle daha derin bir bağ kuran bir yöntemdir. Kimse sizin için bir filmi izlememiştir. Siz, kendi gözlerinizle, kendi duygularınızla izlediniz. Bu yüzden, bir filmi ‘kötü buldum’ demek yerine ‘kendimi orada hissettim’ demek çok daha güçlü olur. sinema incelemesi, bir filmi analiz etmekle kalmaz, aynı zamanda izleyicinin iç dünyasını yansıtır. Aftersun gibi filmler, sessizlikle anlatılan bir baba-kız ilişkisiyle, birinci kişi incelemede en güçlü örneklerden biridir. Çünkü bu filmi izlediğinizde, sadece bir hikâye değil, kendi geçmişinizle de karşılaşırsınız.
Gerçekten etkili bir birinci kişi inceleme, sadece ‘ben sevdim’ demez. Neden sevdiğinizi, hangi sahne size dokundu, hangi ses, hangi ışık, hangi sessizlik size bir şey hissettirdi — bunları anlatır. Jean-Luc Godard’ın filmleri, kesintilerle ve dilsiz anlarla izleyiciyi kendi düşüncelerine ittiğinde, bu tür incelemeler daha da önem kazanır. Ya da Mad Max: Fury Road gibi bir filmde, sesiz bir kaosun sizi nasıl sarstığını anlatmak, teknik terimlerden çok, kişisel bir tepkiyle olur.
Bu tür incelemeler, sinemanın yalnızca bir sanat değil, bir deneyim olduğunu hatırlatır. Birinci kişi inceleme, sizi bir eleştirmen değil, bir izleyici olarak görür. Ve bu, çok daha gerçekçidir. Aşağıdaki yazılar, bu yaklaşımı nasıl kullandığını, hangi filmlerde işe yaradığını ve neden bazı incelemelerin sizi salladığını gösteriyor. Hepsi, biri biriyle bağlantılı, birer kişisel yolculuk.
İncelemelerde birinci kişi mi üçüncü kişi mi kullanmalısın? Duygusal deneyimler için birinci kişi, teknik ürünler için üçüncü kişi daha etkilidir. En güçlü incelemeler her ikisini dengeli bir şekilde birleştirir.
Devamını Oku