Birinci Kişi mi, Üçüncü Kişi mi: İncelemelerde Hangi Üslup Ne Zaman Kullanılır?

Birinci Kişi mi, Üçüncü Kişi mi: İncelemelerde Hangi Üslup Ne Zaman Kullanılır? Kas, 6 2025

İnceleme yazarken ilk karar, sadece neyi değerlendirdiğin değil, nasıl anlattığınla ilgili. Birinci kişi mi kullanacaksın - 'Ben bu filmi sevdim' - yoksa üçüncü kişi mi - 'Bu film izleyicilerde derin bir etki bırakır'? Bu seçim, okuyucunun sana ne kadar güveneceğini, incelemenin ne kadar güvenilir görüneceğini ve nihayetinde, etkisini belirler.

Çoğu kişi, incelemelerin nesnel olması gerektiğini düşünür. Gerçekten de, bir telefonun pil ömrü veya bir filmdeki ses kalitesi gibi teknik detaylar nesnel olmalı. Ama bir filmi, kitabı ya da bir restoranı nasıl hissettirdiğin? O, tamamen kişisel bir deneyim. Ve burada, birinci kişi ve üçüncü kişi arasındaki fark, sadece dil bilgisi değil, güven ve bağ kurma meselesi haline gelir.

Birinci Kişi İncelemeleri: Duyguların Doğrudan Paylaşımı

Birinci kişi incelemeleri, 'Ben' ile başlar. 'Ben bu kitabın son sayfasını okudum ve ağladım.' 'Ben bu kahve makinesini iki haftadır kullanıyorum ve hâlâ şaşırmışım.' Bu tarz incelemeler, okuyucuya bir arkadaşın tavsiyesi gibi gelir. İnsanlar, başkalarının gerçek deneyimlerini dinlemek ister. Özellikle duygusal ürünler için - film, kitap, müzik, oyun - bu yaklaşım çok daha güçlüdür.

2024 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 18-35 yaş arası kullanıcıların %73'ü, bir film incelemesinde yazarın kişisel tepkilerini okumayı tercih eder. Çünkü bu tepkiler, onların kendi deneyimlerini yansıtır. Bir filmi 'kötü buldum' demekten ziyade, 'Ben 3. sahnede kendimi kaybettim, çünkü karakterlerin kararları benim yaşadıklarım gibi görünüyordu' demek, çok daha fazla bağ kurar.

Birinci kişi incelemelerinin en büyük gücü, samimiyetidir. Okuyucu, yazarın içinden geçenleri hisseder. 'Bu restoranda sosisler çok yağlıydı' demek yerine, 'Ben sosisleri yedikten sonra 2 saat boyunca mide bulantısı hissettim' demek, hem gerçek hem de etkileyicidir. Bu tür incelemeler, özellikle sosyal medya ve blog platformlarında çok daha fazla etkileşim alır. Çünkü insanlar, birinin gerçek hayatı hakkında konuşmasını sever.

Üçüncü Kişi İncelemeleri: Nesnellik ve Güven

Üçüncü kişi incelemeleri, 'O', 'Bu', 'Bu ürün' gibi ifadelerle başlar. 'Bu telefonun kamerası 48 MP'lik bir sensöre sahiptir.' 'Bu kitap, 20. yüzyılın en önemli romanlarından biridir.' Bu tür incelemeler, daha çok profesyonel sitelerde, dergilerde veya teknik incelemelerde kullanılır.

Üçüncü kişi, nesnellik ve uzmanlık hissi verir. Bir kullanıcının 'Bu oyun çok zor' demesi yerine, 'Oyunun zorluk seviyesi, 78% kullanıcının 10 saatten fazla oynamasını gerektiriyor' demek, daha fazla güven yaratır. Özellikle teknoloji, sağlık ürünleri veya finansal hizmetler gibi karmaşık alanlarda, bu yaklaşım çok daha etkilidir.

2023 yılında bir e-ticaret platformunda yapılan bir test, üçüncü kişi incelemelerinin satın alma oranlarını %22 oranında artırdığını gösterdi. Neden? Çünkü okuyucu, yazarın bir 'tüketicinin' değil, bir 'uzmanın' olduğunu düşünür. 'Bu ürünün 2025 modelindeki pil ömrü, önceki versiyondan %18 daha uzun' gibi ifadeler, okuyucunun karar vermesine yardımcı olur.

Ne Zaman Birinci Kişi Kullanmalısın?

Birinci kişi incelemeleri, şu durumlarda en iyi çalışır:

  • Duygusal deneyimlerle ilgiliyse - film, kitap, müzik, oyun
  • İnsanların kendi deneyimlerini aradığı durumlarda - sosyal medya, blog, YouTube yorumları
  • Yazarın kişisel hikayesi, ürünü anlamaya yardımcı oluyorsa - örneğin, bir depresyon sonrası kitap okumak
  • Okuyucuyla samimi bir bağ kurmak istiyorsan - 'Ben de aynı şeyi yaşadım' hissi verir

Birinci kişi incelemeleri, 'Ben' kelimesini aşırı kullanmamakla dengeli olmalı. Sadece hisleri değil, neden hissettiğini de açıkla. 'Ben bu filmi sevdim çünkü' diyerek, okuyucuya bir yol haritası ver.

İki tarzın karşılaştırması: bir teknik uzman ve bir okuyucu, duyguyu ve veriyi birleştiren bir köprüyle bağlanıyor.

Ne Zaman Üçüncü Kişi Kullanmalısın?

Üçüncü kişi incelemeleri, şu durumlarda daha etkilidir:

  • Ürünün teknik özelliklerine odaklanıyorsan - telefon, bilgisayar, elektronik cihaz
  • Veriye dayalı kararlar istiyorsan - 'Bu modelin ortalama pil ömrü 14 saat'
  • Profesyonel bir imaj kurmak istiyorsan - dergi, haber sitesi, resmi blog
  • Okuyucunun karar vermesi için nesnel kıyaslamalar yapman gerekiyorsa - 'A modeli B modelinden %15 daha az enerji tüketiyor'

Üçüncü kişi incelemelerinde, nesnellik sadece verilerle değil, kaynaklarla da desteklenmelidir. 'Bu veri, Consumer Reports 2025 raporuna göre' gibi ifadeler, güveni katlar. Ama unutma: nesnel veriler, duyguları yok saymaz. Sadece onları arka planda tutar.

İki Üslubu Birlikte Kullanmak: En Güçlü Strateji

En etkili incelemeler, her iki üslubu da dengeli bir şekilde kullanır. Örneğin:

'Bu kamera 48 MP çözünürlüğe sahip (üçüncü kişi). Ben bu kamerayla akşam saatlerinde çektiğim fotoğrafları gördüğümde, gölgelerin o kadar doğal olduğunu görünce şaşırdım (birinci kişi).'

Bu kombinasyon, hem bilgi hem de duyguyu verir. Okuyucu, teknik detayları anlar ve aynı zamanda kendini o deneyimde görür. Bir film incelemesinde bile, 'Bu filmdeki ses tasarımı, IMAX ses sistemiyle mükemmel uyum sağlıyor' gibi bir cümle, duygusal tepkiye ek olarak güven verir.

2024 yılında yayınlanan bir inceleme analizi, en çok paylaşılan incelemelerin %87'sinin hem kişisel duygu hem de nesnel veri içerdiğini gösterdi. Yani, sadece 'ben sevdim' demek yeterli değil. 'Ben sevdim çünkü...' demek, daha güçlüdür.

Bir kitap sayfası iki üslubu birleştiriyor: duygusal metin ve teknik veriler, okuyucunun şaşkın ifadesiyle bir arada.

Yazarken Dikkat Etmen Gereken 3 Hata

Birinci kişiyle yazarken sık yapılan hatalar:

  • Yalnızca 'ben sevdim/ben sevmedim' demek - nedenini açıklamazsan, inceleme boş bir duygu olur.
  • Diğerlerinin deneyimlerini yok saymak - 'Herkes bu filmi beğenmedi ama ben sevdim' gibi ifadeler, okuyucuyu uzaklaştırır.
  • Çok fazla öznel dil kullanmak - 'Bu en iyi film ever' gibi aşırı ifadeler, güveni zedeler.

Üçüncü kişiyle yazarken sık yapılan hatalar:

  • Soğuk ve mekanik olmak - verileri sadece listelemek, okuyucuyu soğutur.
  • Deneyimi yok saymak - teknik detaylarla dolu bir inceleme, biri için 'kuru' olabilir.
  • Kaynak belirtmeden veri kullanmak - 'Bu ürün çok iyi' demek yerine, '2025 TÜİK verilerine göre' demek gerekir.

Hangi Üslubu Seçmeli?

Basit bir karar ağacı:

  • Eğer inceleyeceğin şey bir duygusal deneyimse (film, kitap, müzik, restoran) → birinci kişi ile başla.
  • Eğer inceleyeceğin şey teknik bir ürünse (telefon, bilgisayar, cihaz) → üçüncü kişi ile başla.
  • Eğer hem duygusal hem teknik bir ürünse (oyun, akıllı saat, müzik çalar) → her ikisini de kullan.
  • Eğer okuyucunun karar vermesi gerekiyorsa (satın alma) → üçüncü kişiyle destekle, birinci kişiyle bağ kur.

En iyi incelemeler, bir duyguyu bir veriyle birleştirir. 'Ben bu oyunu 40 saat oynadım ve hâlâ bitiremedim' - bu, hem kişisel hem de teknik bir ifadedir. Çünkü '40 saat' nesnel, 'bitiremedim' duygusal.

İncelemelerde Güven Nasıl Kazanılır?

Ne kadar çok birinci kişi kullanırsan kullan, güveni kazanmak için bir şey gerekir: tutarlılık. Eğer bir filmi beğeniyorsan, diğerlerini de aynı kriterlerle değerlendir. Eğer bir telefonun pil ömrünü beğenmiyorsan, her zaman aynı ölçüm yöntemini kullan.

İnceleme yazarken, sadece senin hissettiğini değil, nasıl hissettiğini de açıkla. 'Ben bu filmi sevdim çünkü karakterlerin kararları benim geçmişte yaşadıklarıma benzedi' - bu, okuyucuya bir ayna sunar.

İncelemeler, sadece ürün hakkında değil, senin nasıl düşündüğün hakkında da bilgi verir. Ve insanlar, düşünceleri aynı olan insanlara güvenir.

Birinci kişi incelemeleri güvenilir mi?

Evet, eğer samimi ve detaylıysa. Birinci kişi incelemeleri, duygusal deneyimleri anlatmak için en iyi yoldur. Güvenilirliği, yazarın neden hissettiğini açıklayıp, genellemelere kaçınmasıyla artar. 'Ben bu filmi sevdim' yerine 'Ben bu filmi sevdim çünkü karakterlerin iç çatışmaları benim kendi yaşadıklarıma çok benziyordu' demek, çok daha güvenilirdir.

Üçüncü kişi incelemeleri soğuk mu?

Sadece veri veriyorsan, evet. Ama iyi bir üçüncü kişi incelemesi, verileri anlamlı bir hikayeye dönüştürür. Örneğin, 'Bu telefonun pil ömrü 14 saat' demek yerine, 'Bu telefonu sabah 7'den gece 11'e kadar yoğun kullanırsan, hâlâ %20 pil kalır' demek, veriyi insana uyarlar. Nesnellik, soğukluk değil, netlik demektir.

Bir incelemede her iki üslubu da kullanmak zorunda mıyım?

Zorunlu değil, ama çok daha etkilidir. Özellikle modern okuyucular, hem duyguyu hem veriyi arar. Bir oyun incelemesinde, 'Oyunun grafikleri 2025'teki en iyi örneklerden biri' (üçüncü kişi) ve 'Ben ilk 10 dakikada kendimi o dünyada buldum' (birinci kişi) cümleleri bir arada, hem akıllı hem de kalpten bir inceleme oluşturur.

Sosyal medyada hangi üslup daha çok etki yapar?

Sosyal medyada birinci kişi incelemeleri çok daha çok etki yapar. Çünkü bu platformlarda insanlar, gerçek deneyimler, duygular ve hikayeler arar. 'Ben bu kahve makinesini 3 aydır kullanıyorum ve her sabah bu kahveyle başlıyorum' gibi bir gönderi, 10 teknik özellik listesinden daha fazla yorum ve paylaşım alır.

Profesyonel bir dergide hangi üslup tercih edilir?

Profesyonel dergilerde üçüncü kişi üslubu daha yaygındır çünkü nesnellik ve uzmanlık vurgulanır. Ancak, iyi dergiler, üçüncü kişi içinde hafif bir duygusal dokunuş da ekler. Örneğin, 'Bu film, izleyicinin içsel bir sessizliği uyandırır' gibi ifadeler, nesnel bir dille duyguyu aktarır.