BTK Katili Babam: Bir Ailenin Sırdaşlık ve Travma Öyküsü

BTK Katili Babam: Bir Ailenin Sırdaşlık ve Travma Öyküsü Eki, 11 2025

BTK Katili, sadece bir cinayet serisi değil, bir ailenin yaşamını nasıl altüst ettiğinin de karanlık bir örneği. Dennis Rader, Wichita’da 1974’ten 1991’e kadar en az on kişiyi bağlayıp, işkence edip, öldürerek ‘BTK’ (Bağla, İşkence Et, Öldür) takma adıyla tanındı. 2005’te bir floppy disk sayesinde yakalandı. Cezaevinde on tane yaşam boyu hapis cezası alarak şu anda El Dorado Cezaevi’nde hapsediliyor. Ama bu hikâye, yalnızca katilin yaşamı değil, onunla aynı evde yaşayan, onunla yemek yiyen, onunla kiliseye giden, onunla çocuklarını okuldan alan bir ailenin hikâyesi de.

Normal Bir Aile, Normal Bir Yaşam

Dennis Rader, kendi evinde bir baba, eşim, kilise volunteer’ı ve bir güvenlik görevlisiydi. Oğlu Brian 1975’te, kızı Kerri 1978’de doğdu. Aile, Wichita’nın sakin bir semtinde, her şeyin normal göründüğü bir yaşam sürdü. Rader, Boy Scout lideri olarak çocuklara rehberlik ediyordu. Hafta sonları aileyle pikniğe gidiyordu. Kilisede piyano çalıyordu. Kimse, bu hafif, sakin, kibar adamın, haftada bir ya da iki kez bir kadını bağlayıp, onu öpmek yerine boğup, cesedini bir çöp çuvalına koyduğunu düşünemezdi.

Kerri Rawson, o zamanlar sadece beş yaşındaydı. Babasıyla birlikte parka giderdi. Babası ona kitap okurdu. Onunla oyunlar oynardı. Bir gün, babası ona ‘seninle ne yapacağımı düşünüyorum’ dedi. Kerri, bunu bir oyun olarak aldı. Oysa o an, babası, bir kadını bağlamayı, boğmayı planlıyordu. Bu, sadece bir anekdot değil. Bu, bir ailenin gerçekliğini nasıl kandırabileceğinin kanıtı.

2005: Tüm Dünya Çöktü

2005 Şubat’ında, Rader’in kendi eliyle gönderdiği bir floppy disk, onu yakaladı. Bu disk, polis tarafından incelendiğinde, içindeki bir Word belgesinde, BTK’nın kendisi olduğu açıkça yazıyordu. Haber yayıldığında, Wichita halkı şokta kaldı. Ama en büyük şok, aileye çarptı.

Kerri, o gün bir üniversite öğrencisiydi. Babasıyla birlikte telefon görüşmesi yapmıştı. ‘Nasıl gidiyor?’ diye sormuştu. Babası, ‘İyi, sen de iyi ol.’ demişti. O akşam, polisler kapısını çaldı. ‘Babanız BTK Katili.’ dediler. Kerri, telefonu yere düşürdü. Bir an, her şeyin bir hatayla ilgili olduğunu düşündü. Sonra, aklına geçen her şeyin, bir yalan olduğu anlaşıldı. Babası, ona korkuyla değil, sevgiyle bakıyordu. Ama o sevgi, bir cinayet zincirinin parçasıydı.

Paula Rader, 34 yıl evli olduğu adamın, bir seri katil olduğunu hiç düşünmemişti. Polisler ona ‘Bu adamla yaşadığınız 34 yıl, bir sahne miydi?’ diye sordu. O, sadece ‘Hayır’ dedi. Çünkü o, bir sahne değil, bir yalanın içinde yaşamıştı. Bir yalanın içinde çocuklarını büyütmüştü.

Kerri Rawson’un Kitabı: Bir Kızın Sessizliği

Kerri Rawson, 2019’da ‘A Serial Killer’s Daughter: My Story of Faith, Love, and Overcoming’ adlı kitabı yayımladı. Bu kitap, ‘My Father, the BTK Killer’ adlı bir belgesel ya da kitap gibi görünse de, aslında tamamen farklı bir şey. Bu, bir kızın babasının cinayetleriyle başa çıkarken nasıl inanç, sevgi ve kurtuluş bulduğunu anlatan bir anı kitabı.

Kerri, kitabında şöyle yazar: ‘Babam, beni sevdi. Ama sevgisi, bir yalanla dolaşmıştı. O, beni bir kız olarak sevdi. Ama aynı zamanda, bir kadını boğma hayalini de sevdi.’ Bu cümle, bir ailenin iç çatışmasını en iyi anlatan cümlelerden biri. Babası, onu sevdi. Ama onun sevgisi, bir cinayetin içinde gizliydi.

Kerri, çocukluğunda babasının ‘daha iyi biri olma’ isteğini anlamıştı. Ama o, o isteğin, bir cinayet planı olduğunu bilmiyordu. Babası, ona ‘iyi bir insan ol’ dedi. Ama kendi içinde, ‘iyi bir katil ol’ diye konuşuyordu. Bu çifte yaşam, bir ailenin nasıl çatırdadığını gösteriyor.

Bir kadın kilisede piyano çalarken ve aynı anda bir floppy disk ile şokta.

Bir Babanın Çift Yüzü

Dennis Rader, kendi kendine ‘Factor X’ adını verdi. Bu, içindeki ‘şey’di. O, bu ‘şeyin’ onu bir çocukken cinayet düşüncelerine yönlendirdiğini söylüyordu. Ama ailesi, bu ‘şeyi’ hiç fark etmedi. Kimse, bir babanın akşam yemeğinden sonra, çocuklarına hikâye okurken, aynı anda bir kadının boğulduğunu hayal ettiğini düşünemezdi.

Onun çocukları, babasının normal olduğunu düşündüler. Çünkü normal olan, onunla yaşayan her şeydi. Okuldan eve döndüğünde, babası ona sıcak çikolata verirdi. Hafta sonları, aileyle pikniğe giderdi. O, bir baba gibi görünüyordu. Ama içinde, bir canavar vardı. Ve bu canavar, ailenin her günün normalliğini bozmadan, onunla birlikte yaşamayı başarmıştı.

Çocukların Yaşamı: İnanç, Şok ve Kurtuluş

Kerri, babasının yakalanmasından sonra, bir yıl boyunca konuşmadı. Bir yıl boyunca, aynaya bakmazdı. Çünkü aynada, babasının yüzünü görüyordu. O, kendi yüzünde, bir katilin kanını görmüştü. Sonra, inancını buldu. Kiliseye döndü. Dini bir yaşam sürmeye başladı. Kitabında, ‘İnanç, beni kurtardı’ diyor. Ama bu kurtuluş, bir cezalandırma değil, bir kurtuluştu.

Brian, babasının yakalanmasından sonra, tamamen sessiz kaldı. O, hiçbir röportaj vermedi. Hiçbir kitap yazmadı. Ama bir gün, bir radyo programında, ‘Babamı tanıdım. Ama beni tanıyan, onunla yaşayan biri değil, benim.’ dedi. Bu cümle, bir ailenin nasıl çatırdadığını en sade şekilde anlatıyor.

Bir kadın, babasının katil olduğunu öğrenmesinden sonra kitabını tutuyor.

Belgeseldeki Boşluk

‘My Father, the BTK Killer’ adlı bir belgesel yok. Ama Kerri Rawson’un kitabı, o belgeselin yerini tutuyor. Çünkü bu kitap, sadece bir cinayet hikâyesi değil, bir ailenin nasıl çatırdadığının, nasıl kırıldığının, nasıl yeniden inşa edildiğinin hikâyesi. Bu, bir katilin hikâyesi değil, bir kızın hikâyesi.

Çünkü bir seri katilin hikâyesi, çok sayıda belgeselde, kitapta, radyo programında anlatıldı. Ama bir katilin çocuğunun hikâyesi, sadece bir kitapta anlatıldı. Ve bu kitap, yalnızca bir aile değil, tüm toplumun, ‘normal’ bir ailede ne kadar karanlık şeylerin gizlenebileceğini gösteriyor.

Yanlış Anlaşılan Normallik

Toplum, ‘normal’ bir aileyi, evde mutlu görünen, çocuklarıyla oynayan, kiliseye giden bir aile olarak tanımlar. Ama Dennis Rader, bu tanımı tamamen altüst etti. O, ‘normal’ bir aile kurdu. Ama bu normallik, bir ölümcül yalanın üzerine inşa edilmişti. Ve bu yalan, 34 yıl boyunca, hiçbirinin fark etmediği bir şekilde, yaşandı.

Bu, sadece bir ailenin hikâyesi değil, herkesin ‘normal’ dediği şeyin, aslında ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Bir baba, bir eşim, bir kilise üyesi olabilir. Ama içinde, bir canavar saklayabilir. Ve bu canavar, bir çocuk için, bir eşim için, bir aile için, en büyük korku olabilir.

Çocuklar, Bir Katilin Mirası

Kerri Rawson, bugün, bir yazar ve bir rahip. O, babasının cinayetlerinden dolayı suçlanmadı. Ama o, babasının mirasını taşıyor. Her gün, biri ona ‘Babandan korkuyor musun?’ diye soruyor. O, ‘Hayır. Ama onunla ne yaptığını düşünüyorum.’ diyor.

Brian, hiç konuşmadı. Ama onun sessizliği, bir cevap. Çünkü bazen, en güçlü cevap, hiçbir şey söylememektir.

BTK Katili’nin hikâyesi, bir katilin hikâyesi değil, bir ailenin hikâyesidir. Bir ailenin, nasıl bir yalanın içinde yaşayıp, nasıl bir gerçekle yüzleştiğini gösterir. Ve bu gerçek, sadece bir katilin içinde değil, her normal ailenin içinde saklı olabilir.

‘My Father, the BTK Killer’ adlı bir belgesel var mı?

Hayır, ‘My Father, the BTK Killer’ adlı bir belgesel ya da kitap yok. Ancak Dennis Rader’in kızı Kerri Rawson, 2019’da ‘A Serial Killer’s Daughter: My Story of Faith, Love, and Overcoming’ adlı bir anı kitabı yayımladı. Bu kitap, babasının BTK Katili olması sonrası ailesinin yaşadığı travmayı, inançla nasıl aştığını anlatır. Bu kitap, o belgeselin en yakın alternatifidir.

Dennis Rader’in çocukları şu anda nerede?

Kerri Rawson, Kansas’ta yaşıyor ve bir yazar ve rahip olarak çalışıyor. O, babasının cinayetlerinden dolayı kamuoyunda açıkça konuşuyor. Brian Rader, tamamen kamuoyundan uzak bir yaşam sürdüğünü gösteren tek bir ifade verdi: ‘Babamı tanıdım. Ama beni tanıyan, onunla yaşayan biri değil, benim.’ O, hiçbir röportaj vermedi, hiçbir kitap yazmadı. Kimse onun şu anki konumunu bilmiyor.

BTK Katili’nin ailesi suçlu mu?

Hayır. Aile, hiçbir şekilde suçlu değil. Dennis Rader, kendi içindeki karanlığı gizledi. Ailesi, onun bu yönünü fark etmedi. Polisler bile 30 yıl boyunca onu şüpheli olarak düşünmedi. Bu, bir psikolojik oyunun, bir ailenin nasıl kandırılabileceğinin kanıtıdır. Aile, kurban değil, bir başka kurbanın parçasıdır.

Dennis Rader’in ailesi onunla iletişim kuruyor mu?

Kerri Rawson, babasıyla mektupla iletişim kuruyor. Ama bu, bir aile bağının devamı değil, bir psikolojik zorunluluk. O, babasının neden böyle davrandığını anlamaya çalışıyor. Brian Rader ise, babasıyla hiçbir şekilde iletişim kurmuyor. Aile bağları, 2005’ten beri tamamen kopmuş durumda.

BTK Katili’nin ailesi, toplumdan nasıl karşılanıyor?

Kerri Rawson, toplumdan hem destek hem de kınama gördü. Bazıları ona ‘Sen de onunla aynı kanla dolusun’ dedi. Bazıları ise, ‘Sen suçlu değil, kurban’ dedi. O, bu tepkilere rağmen, kendi hikâyesini anlatmaya devam etti. Brian Rader ise, toplumdan tamamen uzak durdu. Kimse onunla konuşmadı. Kimse ona soru sormadı. Onun sessizliği, en güçlü cevaptı.

2 Yorumlar

  • Image placeholder

    Aslı Bektaş

    Ekim 28, 2025 AT 03:42

    Bu hikaye kalbimi kırdı. Bir babanın bu kadar iki yüzlü olabilmesi...
    Çocukları nasıl sevebilir, aynı anda bir kadını boğmayı planlayabilir?

  • Image placeholder

    Berkay Cömert

    Ekim 28, 2025 AT 14:34

    ‘BTK’ diye bir takma ad vermek bile psikolojik bir çöküşün işareti. Bu adam, kendi cinayetlerini bir oyun gibi kurdu. Yalan, onun yaşam tarzıydı.
    34 yıl boyunca ailesiyle aynı masada oturup, kilisede piyano çalıp, çocuklarına kitap okuyor, bir yandan da ceset çuvalı hazırlıyordu. Bu, normal değil. Bu, bir korku filmi.

Bir yorum Yaz